Merhaba,
Son günlerde dünyada yaşanılan korona günlerinde bir sürü mesajlar geliyor…
Az önce bir arkadaşımdan gelen ve sosyal medyada dolaşan kopyala yapıştır gönder bir yazıya yanıt yazdım. Bunu sizinle de paylaşmak istiyorum;
Bu seneryoların sonu yok.
Ve varsayımdan ibaret..
Kesin bu böyle demek imkansız!!
Ben kendi gözümle görmediğim, kendi kulağımla duymadığım,
Kulaktan kulağa yayılan haberlere,
Birinci ağızın kendi yaşadığı deneyim değilse inanmıyorum!
Haber ve bilgi kirliliği ile beyinler uyuşturuluyor ve çok kolay korku ile yönetim yapılıyor.
Burada bahsettiğim yönetim ülke yada dünya yönetimi değil, tabi onlar da asıl oyunun uzantısı..
İnsanın önce kendine ve herkese, herşeye düşman edilmesine sebep olan, her bir bireyin *inandıkları ve korkularından bahsediyorum. *
Yani insan inandığı şeylerin ve korkularının yönetiminde hatta kölesi durumunda!
Ben buna 12 yıl önce uyandım.
O günden bu yana esiri olduğum her inancımı ve korkumu çok büyük bir dikkat ve özenle tek tek bitiriyorum.
Ki bunları farkedip inançlarımı bıraktığımda vücudumda var olan hastalıklarım kendi kendine ortadan kalktı. O yüzden şuan oldukça sağlıklıyım.
Yine hastalanırsam bunun bir inancım yada korkumdan olduğunu bildiğim için çok çabuk sebebini bulurum.
Bu felaket senaryoları inançlarımız ve korkularımız bitmediği sürece değişik şekillerde önümüze geliyor.
*İnançlar da korkular da gerçek değil!!*
Gerçek olan beş duyu ile yaşamak ki bu çok kolay ve güzel!
İnsan olarak doğduk, yaşayalım güzelce, elbet öleceğiz doğalımız bu!!
Betül Göfteci